Bölgemiz

Bölgemiz

DARICA – Tarihçe

İzmit ile İzmit Körfezi MÖ 12. yüzyılın başlarında Yunan kökenli kavimlerin istilasına uğramış; bu kavimlerin istilasıyla birlikte bu bölgede başlayan yerleşik düzenle tarihi gelişmelerinde başlandığı söylenebilir.

Trakya’dan Anadolu içlerine göçen Frigler, daha sonra Misyalılar Kocaeli bölgesinin ilk yerleşik halkı oldukları kabul edilir.

Osmanlılar döneminde Kocaeli adı verilen yarımadayı bir ara Tinyalılar, daha sonra Bithinyeler ele geçirerek MÖ 378’de Bithinyen krallığını kurmuşlardır. Bu krallık döneminde Darıca’nın kurulduğu söylenebilir. Bitinye krallığının eyalet olarak Roma İmparatorluğuna bağlanmasından sonra 1329 Pelekonon savaşına kadar Darıca Bizanslıların yönetiminde kalmıştır, Bizans hükümdarı III. Andranikos’un Osmanlı Hükümdarı Orhan Bey tarafından 1329 Haziranında Pelekonon denilen yerde yenilgiye uğratılınca Darıca Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetine geçmiştir. Sultan Yıldırım Beyazıt’ın Ankara Savaşıyla 1402’de Timur’a yenilmesiyle altı oğlu arasındaki taht kavgaları Osmanlılarda Fetret Devri’ni başlatmış Şehzade Süleyman Çelebi tahta oturabilmek için kendine destek sağlamak açısından Gebze, Hereke, Eskihisar, Darıca’yı Bizans İmparatorluğuna verdi. Böylece tekrar Bizans hakimiyetine giren Darıca Sultan Mehmed’in komutanlarından Gazi Timurtaşoğlu Umurbey tarafından yeniden fethedilerek Osmanlı topraklarına katıldı. Fethedilen bu toprakları Sultan Mehmed Bursa’daki imaretine vakfetmiştir. Darıca’daki arazilerin bir kısmı bu vakıf aracılığı ile alınıp satılmaktadır. 20 Kasım 1920 tarihinde Yunan ordusu tarafından isgal edilen kasabada belediye başkanı Osman Efendi’nin mühürü zorla elinden alındı. I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı 1914-1921 yılları arasında Darıca bazı azınlıklar ve yerli çetecilerin yağmasına maruz kalmış, bunlar (Küçük Aslan Bey) vs. 28 Nisan 1921 tarihinde Darıca Yunan ve İngiliz birliklerince işgal edilmiş bu işgali küçük yaşta yaşamış olan Şakir Yapıcı, işgallerin başlamasıyla Darıca’da oturan Türklerin buradan göç ederek Üsküdar, Kartal, Tavşancıl’a yerleştiğini ifade etmektedir. İşgal kuvvetlerinin 26 Haziran 1921’de Darıca’dan çekilmesiyle göç eden Türklerin tekrar Darıca’ya döndüğünü belirtmektedir. Kurtuluş Savaşı yıllarında yerli Rumlarla çeteci Küçük Aslan Bey’in Darıca yöresindeki olumsuzlukları bastırmak için (Büyük Aslan Bey) Kara Aslan, Arnavut Kaplan Ağa (Kaplan Sönmezyıldız) Kuvâ-yi Milliye ile birleşerek Darıca’nın Kurtuluş Mücadelesine katkıda bulunmuşlardır.

Darıca (Daritzion) Kalesi

Kocaeli İli Darıca İlçesinde bulunan bu kalenin Bizans dönemindeki ismi Daritsion’dur. Ancak eski isminin Tararion Kalesi olduğu kaynaklarda belirtilmiştir. Tarihte ilk kez ismini Pelekonon Savaşları sırasında duyurmuştur. Yöre Osmanlıların eline geçince buraya Darıca Kalesi ismi verilmiştir. Bizans döneminde bu kalenin, önündeki iskeleyi koruma amaçlı bir karakol kalesi olarak yapıldığı sanılmaktadır.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu kale ile ilgili bazı bilgiler vermektedir: “Lebi deryada dört köşe kalesi vardır. Kalenin limana hazır cihetinde bir kapısı vardır. Kalenin komutanı ve muhafızı yoktur. İçinde 20 civarında üzeri örtülü ev mevcuttur”. Evliya Çelebi’nin bu bilgisinden yola çıkarak kalenin Osmanlı döneminde kullanılmadığı ve içerisinde yalnızca bir mahalle olduğu anlaşılmaktadır.

Darıca Kalesi kıyıdan 200 m yukarıda, sahile hakim bir sırt üzerinde yapılmıştır. Günümüze yalnızca kalenin küçük bir sur duvarı ile bir burcu gelebilmiştir. Zemin kısmı taş örme olan burcun üst kısmı Bizans üslubu taşıyan bir işçilikle Horasan harcı kullanılarak yapılmıştır. Kale içerisinden sahile inen gizli bir yer altı geçidi bulunmaktadır.

İsmi ve öne çıkanlar

Darıca ismini, günümüzde de bir burcu ayakta kalan Darıca Kalesi’nden almıştır. Yaklaşık 150 bin nüfusa sahip olan ilçe, birçok kültürden insana ev sahipliği yaptığı için, kültür mozaiği yönü ile de çok renklidir. İlçenin İstanbul’a uzaklığı 38 km’dir. Karayolu, demiryolu, deniz yolu ve havayolu ile ulaşılabilen ilçemizin Sabiha Gökçen Havaalanı’na ulaşım süresi yaklaşık 15 dakikadır. Temiz sahilleri, tarihi ulu çınarları, sosyal alanları, festivalleri ve hayvanat bahçesi ile marmara bölgesinde günübirlik ziyaretler için gözde alandır.

Bayramoğlu

Ana madde: Bayramoğlu

Bayramoğlu, körfez şeridi üzerinde Darıca’ya bağlı doğal güzelliğe sahip, üç burundan oluşan bir yarımadadır. Marmara Bölgesinin en modern tatil merkezi olarak bilinmektedir. Güneşi denizi, kumsalı ve modern dinlenme tesisleriyle gerek günü birlik gerekse uzun süreli tatillerini geçirmek isteyenler için güzel imkanlar sunmaktadır. Şu an sahil yeniden düzenlenmiş olup halka açık hale getirilmiştir.

Darıca sahili

16 km’lik kıyı şeridiyle, Darıca sahilleri Marmara bölgesinin en güzel yerlerinin başında gelmektedir. Sahil boyunca kafeteryalar, restoranlar, piknik alanları, çocuk oyun grupları ve balık tutulabilecek alanlar mevcuttur.

Dudayev Parkı

İçerisinde oyun alanları, çay bahçeleri, yürüyüş alanları ve ayda 300 bine yakın kişinin ziyaret ettiği, Şehirler ve Kültürler Kaynaşması festivalinin yapıldığı amfitiyatrosu ve standları ile Dudayev Parkı, ailelerin günlerini güzel geçireceği mekanlardandır.

Denizlerin Sevgi Parkı

Manzarası ve çevre düzenlemesi ile halkın, gezeceği, eğleneceği, dinlenebileceği, spor yapabileceği, denize girebileceği nadide alanlardandır. İçerisinde yürüyüş yolları, kafe, lokanta, çocuk oyun grupları, meydan girişi ile bütünleştirilmiş gemi maketi ve seyir balkonları yer alır.

Sancaktepe

Güneşin batışının izlenebildiği eşsiz manzarası ile Sancaktepe, Darıca’nın en yüksek tepesinde kurulmuştur. 200 dönüm arazi üzerine, 15 bin dikili fidanı ile gezilip görülmeye değer yerlerin başında gelmektedir. İçerinde piknik alanları, yürüyüş yolları,izleme kuleleri, kafeteryası ile ailece vakit geçirmek için en güzel alanlardan biridir. Ayrıca Sancaktepe Peyzaj tasarımı ile ülke çapında iki ödül almıştır.

Tarihi Evler

Darıca’da birçok tarihi ev bulunmaktadır. Bunlar Rum evleri ve köşklerdir. Bunlardan bazıları; Keremyalı, Diposta ve tarihi Rum evleridir.Günümüzde kendi haline terk edilen darıca evleri bakımsızlıktan dolayı göçme ve çökmeler meydana geldiğinden dolayı yıkılmış vaziyettedir.

Darıca Deniz Feneri

Geçmişten gelen birikimiyle, tarihimizi aydınlatan deniz feneri 1896 yılında deniz yolcularının, karaya çarpmadan yollarına devam edebilmeleri için yapılmıştır. Fener 15 saniyede bir çakarak 25 mil mesafedeki gemilere kılavuzluk eder. Denizden yüksekliği 20 m olan ve 114 yıldır hizmet veren fenerin tüm bakımı 5 kuşaktır aynı aile tarafından yapılmaktadır.

Darıca Hayvanat Bahçesi

Ana madde: Boğaziçi Hayvanat Bahçesi

Türkiye’yi dünyaya tanıtan, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı olan, ve kuş türleri açısından, dünyada benzeri olmayan Darıca Kuş Cenneti, Darıca’da 200.000 m2 alan içine kurulu ve içerisinde 200 çeşidin üzerinde 3.000 hayvanı barındırmaktadır. Ayrıca 150 çeşit bitki türü ile, Türkiye’nin sayılı botanik parkları arasındadır.

GEBZE – Tarihçe

Kayıtlara göre Gebze, Bitinya Kralı Nicomed döneminde ve M.Ö. IV. yüzyılda kurulmuştur. Gebzenin de içinde bulunduğu, Bitinya bölgesinin bilinen en eski tarihi, MÖ XII. yüzyıla kadar dayanır. Asya ile Avrupa kıtaları arasındaki en önemli geçit yeri olan Kocaeli Yarımadası ya birçok ulusun yurdu ya da gelip geçtikleri, uygarlıklarından izler bıraktığı bir yer olmuştur. Bilinen ilk ulus göçünü de MÖ 12. yüzyılın başlarında Frigler yapmıştır. Boğaz yoluyla Yarımada’ya gelen Frigler, buradan Anadolu’ya dağılmışlardır.

Bugün Gebze’nin olduğu yerde, MÖ 281-MÖ yıllarında Kral I. Nicomedes’in egemenliğindeki Bitinya Krallığı dönemindeki Dakibyza ve Libyssa adında yerleşmeler vardı. Bu yerleşim alanlarının araştırmalara konu olmasının en önemli nedeni ise, ünlü Kartacalı komutan Hannibal’ın krallık döneminde burada yerleşmiş olmasıdır. Hannibal, Zama Savaşı’ndaki yenilgisinden sonra ülkesinde itibar görmemiş ve Bitinya Krallığı´na iltica etmek zorunda kalmıştır.Hannibal’ın mezarı Gebze TÜBİTAK Yerleşkesi içerisinde bulunmaktadır. Evliya Çelebi 1640 yılında Gebze’ye yaptığı seyahatta 1000 kadar bağlı ve bahçeli eski tarz evin bulunduğunu söyler.

Coğrafya

Gebze, Marmara Bölgesinde İzmit Körfezi’nin Kuzey Batısında yer alan ve Kocaeli iline bağlı olan zengin bir tarihi geçmişe sahip, ekonomisi büyük oranda sanayi’ye dayalı, Türkiye’nin hızla gelişen ve büyüyen bir ilçesidir. Doğusunda Dilovası ilçesi, batısında Darıca, Çayırova, İstanbul iline bağlı Pendik ve Tuzla ilçeleri, Kuzeyde ise İstanbul iline bağlı Şile ilçesi yer almaktadır. Gebze’nin yüzölçümü, 426.29 km2 olup, rakım ise ilçe merkezinde 190 metredir.

İklim

Akdeniz ve Karadeniz iklimleri ve zamanla Karasal İklim özelliklerini yansıtır. İlçe’de yazlar sıcak ve az yağışlı, kışlar yağışlı ve görece ılık geçer. Yıllık yağış miktarı 565 mm’dir.

Nüfus

1997 nüfus sayımı sonuçlarına göre Kocaeli ilinin toplam nüfusu 1.175.190, Gebze’nin nüfusu 402.916 kişidir. 1997 sayımlarına göre ilçe Kocaeli ili toplam nüfusunun %34,28’ini oluşturmaktadır.[7] Türkiye’de genel nüfus artış oranı 1965-1997 yılları arasında %100,8 iken, Gebze’de bu artış %111,8 olmuştur.[8] 2008 yılından yerel seçimlerden önceki nüfusu 500.000 bin kişinin üzerindeyken seçimlerden önce Gebzenin semtleri Darıca, Çayırova ve Dilovası ilçe olup Gebze’den ayrıldılar. TÜİK tarafından yapılan ADNK ‘a göre 2020 yılı sonunda Gebze ilçe nüfusu 392.945 olmuştur.Gebze bölge nüfusu ise 799.075 olmuştur.

Ekonomi

Gebze Kocaeli’nin bir ilçesi olsa da gerek iş hayatı gerekse özel yaşam bakımından İstanbul’a diğer İstanbul ilçeleri kadar bağımlı bir görüntü sergilemektedir. İstanbul’a çok yakın olması Gebze’nin hızlı gelişmesine adeta İstanbul’un sanayi şehri olmasını beraberinde getirmiştir. Gebze, Çayırova ve Darıca ile İstanbul ilçeleri tam anlamıyla birleşmişlerdir.

Türkiye, ekonomik gelişmişlik bakımından altı gruba ayrılmıştır. I. derece gelişmiş iller İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli ve Yalova’dır. Bu bağlamda Gebze, Türkiye’nin ekonomik açıdan en gelişmiş altı ilinden birinde bulunmaktadır. Gebze ayrıca Kocaeli ili GSYİH’sının %33,7’sini oluşturur. Gebze ayrıca Türkiye GSHİY’sının %1,69’unu üretmiştir.

Turizm

Gebze, turizm konusunda sanayi kollarının gölgesinde kalmış bir ilçedir. İlçenin başlıca turizm noktaları Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, Hannibal Mezarı, Ballıkayalar Tabiat Parkı, Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi’dir. İlçede bulunan tek müze, Eskihisar’daki Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi’dir. İlçe sınırları içerisinde Ballıkayalar ve Gazilerdağı olmak üzere iki adet tabiat parkı bulunmaktadır.

0532 328 24 54
Whatsapp
Konum